top of page

Azar Üzerinden Şantaj Suçu

  • Yazarın fotoğrafı: Emre METİN
    Emre METİN
  • 19 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Oca

Azar uygulaması, internet üzerinden mesajlaşma ve görüşme imkanı sunan bir platform olmasına rağmen, kötü niyetli kişiler tarafından şantaj suçlarında sıkça kullanılmaktadır. Şantajcılar, sahte profiller oluşturarak hedefledikleri kişileri kandırmakta ve müstehcen görüntülerini kayıt altına almaktadır. Bu durum, hem Türk Ceza Kanunu (“TCK”) hem de Ceza Muhakemesi Kanunu (“CMK”) kapsamında birçok hukuki ihlale yol açmaktadır. Özellikle TCK madde 107, 134 ve 243 gibi maddeler, bu eylemlerin hukuki boyutunu belirlemektedir. Bu makalede, Azar üzerinden şantaj suçunun yöntemleri, hukuki değerlendirmesi ve mağdurların atması gereken adımlar detaylı olarak ele alınacaktır.





Bu başlık altında okuyacağınız başlıklara göz atın.

  1. Azar Uygulaması ve Suistimal Edilmesi
  2. Azar Şantaj Suçunun Aşamaları
  3. Whatsapp ve Diğer Platformlarda Şantaj
  4. Hukuki Boyut ve Mağdur Hakları
  5. Mağdurlar İçin Rehberlik ve Koruma Yöntemleri
  6. Hukuki ve Psikolojik Sonuçlar




Azar Uygulaması ve Suistimal Edilmesi


Azar, farklı kişilerle iletişim kurmayı sağlayan popüler bir mesajlaşma ve görüşme uygulamasıdır. Ancak bu uygulama, özellikle sahte profiller aracılığıyla kötü niyetli kişiler tarafından suistimal edilmektedir. Kullanıcıların büyük bir kısmı, güven duygusu oluşturulmasıyla tuzağa düşmektedir.


Kötü niyetli kişiler, sahte hesaplarla genç yaşta ve çekici kişilere ait fotoğraflar kullanarak kurban seçtikleri kişilerle iletişim kurmaktadır. Bu iletişim sırasında kurbanlar, özellikle müstehcen içerik paylaşımlarına yönlendirilmekte ve bu içerikler kayıt altına alınmaktadır.


Türk Ceza Kanunu, bu tür eylemleri özel hayatın gizliliğine aykırılık (TCK 134), bilişim sistemine hukuka aykırı girme (TCK 243) ve şantaj (TCK 107) suçları kapsamında değerlendirmektedir. Faillerin kullandığı yöntemler, bilişim suçlarının ne kadar karmaşık hale geldiğini göstermektedir.



Azar Şantaj Suçunun Aşamaları


Azar üzerinden şantaj suçları genellikle belirli bir plan dâhilinde işlenmektedir. İlk aşamada, fail kurbanı sahte profillerle iletişime geçerek güven tesis etmeye çalışmaktadır. Bu güven ilişkisi, müezzin bir iletişim stratejisiyle desteklenmekte ve kurbanın hassas bilgileri elde edilmektedir.


İkinci aşamada, kurbanın müstehcen görüntüleri kayıt altına alınmakta ve bu materyaller tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. İşlenen bu suçun devamında, fail kurbandan para talep etmekte ve talebi yerine getirilmediği takdirde materyallerin ifşa edileceği tehdidinde bulunmaktadır.


Bu eylemlerin ceza hukuku boyutu, şantaj suçunun ötesine geçerek, bilişim suçları ve özel hayatın gizliliğine aykırı suçlarını da içermektedir. TCK 134 ve 243, bu tür eylemlerin cezai karşılığını belirlemekte kritik rol oynamaktadır.



WhatsApp ve Diğer Platformlarda Şantaj


Whatsapp, Azar uygulamasından sonra en sık kullanılan şantaj aracı olarak dikkat çekmektedir. Whatsapp, hem görüntülü aramalar hem de mesajlaşma üzerinden kolayca şantaj ortamı oluşturabilmektedir.


Whatsapp üzerinden şantaj suçlarında genellikle müstehcen görüntüler veya mesajlar tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Failler, kurbanın kimlik bilgilerini ve sosyal çevresini araştırarak tehditlerinin etkisini artırmayı hedeflemektedir. TCK 107, bu tür eylemlerin cezai yaptırımlarını ortaya koymaktadır.


Özellikle Whatsapp gibi yaygın kullanılan platformların suistimal edilmesi, bilişim suçlarına yönelik tedbirlerin artması gerekliliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.





Hukuki Boyut ve Mağdur Hakları


Azar üzerinden işlenen şantaj suçları, ceza hukuku kapsamında birçok farklı maddeyi ihlal etmektedir. TCK 134 ile özel hayatın gizliliğinin ihlali, TCK 243 ile bilişim sistemine hukuka aykırı girme ve TCK 107 ile şantaj suçları bu kapsamda en sık karşılaşılan ihlaller arasında yer almaktadır.


Mağdurlar, bu suçlara karşı hukuki yollara başvurabilmekte ve faillerin cezalandırılmasını talep edebilmektedir. Bunun için, müstehcen görüntüler gibi tehdit materyallerinin kayıt altına alınması ve kolluk kuvvetlerine teslim edilmesi önemlidir. Ayrıca, CMK kapsamında şikayet haklarını kullanarak soruşturma sürecinin başlatılması mümkün olmaktadır.



Mağdurlar İçin Rehberlik ve Koruma Yöntemleri


Şantaj suçlarının mağdurlarının kendilerini koruyabilmeleri için bazı temel adımlar atmaları gerekmektedir. Öncelikle, sahte profillerle iletişim kurulmasından kaçınılması ve hassas bilgilerin paylaşılmaması büyük önem taşımaktadır.


Mağdurlar, tehditle karşılaştıklarında sakin kalarak belgeleri kaydetmeli ve durumu kolluk kuvvetlerine bildirmelidir. Ayrıca, uzman avukatlardan ve bilişim alanında tecrübeli profesyonellerden destek almak, suçun hukuki boyutunu anlamak ve etkin bir mücadele sağlamak için çok önemlidir.



Hukuki ve Psikolojik Sonuçlar


Azar üzerinden işlenen şantaj suçları, sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik etkileriyle de bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu tür suçlar, mağdurlarda güvensizlik, stres ve travma gibi sorunlara yol açabilmektedir.


Hukuki açıdan ise, faillerin cezalandırılması ve mağdurların haklarının korunması, hem bireysel hem de toplumsal adaletin sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, bu tür suçlara karşı bilinçli ve hukuki yollarla müadele edilmesi gerekmektedir.





Kendinizi bu denli bir duruma yakın hissediyorsanız, zaman kaybetmeden bize ulaşın.









Azar üzerinden gerçekleştirilen şantaj suçları, dijital dönemin en büyük risklerinden biridir. Bu tür durumlarla karşılaşan bireylerin, sessiz kalmadan yetkililere başvurması ve yasal haklarını kullanması kritik önem taşımaktadır. Teknolojik farkındalığın artırılması, bireylerin hem kendilerini korumasına hem de toplumun bu tür siber tehditlerle mücadele etmesine katkı sağlayacaktır.

Avukat Emre METİN, Aralık - 2024


Comments


Tüm hakları saklıdır. 2024 Hasgül Hukuk Bürosu

bottom of page